Ana içeriğe atla

İbizaa !!!


Uzun süredir yazmamış olmanın verdiği rahatsızlıkla keyifle okumak üzere Akdeniz'in eğlence adası adası İbiza'nın yazısını paylaşmak istedim.

Polonya'da soğuk devam ederken biz güneye inmeye karar vermiştik. Barselona'dan sonra eğlence adası İbiza'da kalmak için yola koyulduk. Adaya gitmemiz sezonun henüz başlamadığı bir aya denk gelse de plajlarda müzük,dans devam ediyordu. Mayıs ayının ilk haftası Ryanair'den aldığımız biletlerle Barselona-İbiza seyahati arası uçuşumuz sabah 9 gibi tamamlanmıştı.Hava sıcaktı, Barselona'da geçirilen dolu dolu dört günün ardından  içimde oluşan heyecan adayı keşfe çıkmak için beni uykusuzluğa itiyordu. Otel konusunda Sant-Antonio tarafını seçmek istesemde merkeze 2 km olan Playa d'en Bossa bölgesinde kalmayı tercih ettim. (https://www.booking.com/hotel/es/es-canto-bossa.tr.html?label=gen173nr-13CAEoggJCAlhYSDNiBW5vcmVmaOQBiAEBmAEouAEEyAEE2AEB6AEB;sid=2dedef1260409cbe7d78ddfc162aa1c0;dcid=2) . Ünlü Bora Bora plajına yakın olan bu apart dairelerine vardığımızda sıcak ada havası insanı mayıştırıyordu. İyibir uyku çektikten sonra adanın merkezini gezmek için dışarı çıktık. Bora Bora plajı hareketliydi, ancak uyandığımızda hava biraz kapalıydı. Rüzgar denizi bulandırmış, güneş bulutların arkasına gizlenmişti. Merkeze çok yakın olmayan otel bize çevreyi görmek için fırsat sağlamıştı. Şehir merkezinde yemek yedikten sonra yavaş yavaş İbiza şehir merkezini ve dükkanları turladık.
                                



Bu arada İbiza'dan feribotla ulaşım sağlanan Formentera adasına gitmek için şehir merkezinin sahil kıyısında bulunan günübirlik turlara gözattım. Buraya kadar gelmişken buraya da gidilmeliydi.  
Akşam için aparta yakın bir marketten yiyecek ve cava,sangria  aldıktan sonra akşam yemeğini evin balkonunda geçirdik.
  2.gün Cala Compte . Turkuaz sularda minik balıklarla yüzmek inanılmaz keyif vericiydi. Sabah kahvaltıdan sonra hemen yola çıkılır ve küçük bir feribota binilir San Antonio'dan.  İbiza'nın en iyi en temiz plajlarından burası . Adanın batısında yer alan plaj sığ bir denize sahip ve nefis kumlar. Kayalıkların oluşturduğu tepeler plajın havasını değiştiriyor.



San Antonio'dan ayrılırken...
 feribot manzaraları

Cala Bassa Plajının önünden geçiyorusunuuzz


Ve Cala Compte <3

Tabii ki de mavi bayrağa sahip bu plaj ada manzaralı :)










Taze balık ve egzotik tabaklar için hemen sahilde bulunan Sunset Ashram da vakit geçirebilirsiniz.

**Edit : Yıllardır yazmadığım bloguma giriş yapınca başlamış olduğum fakat yayınlamadığım bu yazı çıktı karşıma . Şimdilik bu şekilde yayınlıyorum. Anlatırken yarım kalmış bir yazı oldu. İnsan hafızası yazmayınca unutuyor, küçük anılar kalsa da aklımda taze ve ayrıntılı değiller. Bu sebeple hafızamın doldurduğu anılarla değil de hatırladığım zamanlardan kalan yazılarımı bu şekilde paylaşmak istedim. 

Sevgiler. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ

Öncelikle Osman Hamdi Bey’e yapmış olduğu kazı çalımaları ve bu müzeye getirdiği çok önemli eserlerden dolayı teşekkür ederim. Müzenin her parçasını ve bölümünü sindire sindire gezmek için çok daha fazla vakit ayırılmalıdır. Giriş için İş Bankası Maximum kredi kartımı kullanarak ücretsiz gezdim. Eski yazılara bakarken, lahitleri ve bir çok tarihi yapıyı gezerken tarihi yaşar gibi oldum. İsminin çoğul olarak kullanılmasının nedeni, idaresi altında Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ayrı müzeyi bulundurmasıdır. ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ Sümerlerden kalan bir evlilik cüzdanı, nişanı bozan bir erkek hakkında alınmış bir mahkeme kararı, bir cinayetle ilgili mahkeme kararı, hatta sümer döneminden iş mektupları… Atasözleri kitabı, Hammurabi yasası Eski şark eserleri müzesi, 1883 yılında osman hamdi bey tarafından güzel sanatlar okulu (eski adı sanayi-i nefise mektebi) olarak yaptırılmış, 1917-1919 ve 1932-1935 yıllarında müz

Topkapı Sarayı

Bugün Türkiyeden bir yazı koymak istiyorum. 3 kez ziyaret ettiğim Topkapı Sarayını yazmak istedim bloguma.  Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden sonra 1460 yıllarında yapımına başlanan ve 1478 yılında tamamlanan Saray; Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasındaki tarihi İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda bulunan Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmed’den itibaren otuzbirinci padişah Sultan Abdülmecid’e kadar yaklaşık dört yüz yıl süreyle imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılmıştır. 19.yüzyılın ortalarında hanedanın Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile terkedilmiş olmasına rağmen önemini her zaman korumuştur. Saraya ilk giriş Saltanat Kapısındandır(Bab-ı Humayun). I.Avlu olan bu meydanda Aya İrini kilisesi vardır . Birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapan kilisenin en belirgin özelliği camiye çevrilmemesi ve günümüze kadar değişiklik olmadan gelen Biz

Çevreyle uyumlu estetik yapılar(Hundertwasser) ve Eğlenceli Lunapark Viyana-2

Opera'dan çıktıktan sonra rasgele yürümeye başlıyoruz. Viyana'da her yerde bir müze,saray,anıt vb. görebilirsiniz. Önümüze yine Viyana'nın en önemli saraylarından birisi,Hofburg İmparatorluk Sarayı geliyor. Habsburg Hanedanlığı'nın gücü arttığında genişletildiğinden bu sarayda hemen hemen her tarzı bulabiliriz,gotik tarzdan art nouveya kadar.Günümüzde bu muazzam kompleks Viyana Ulusal Kütüphanesi,İmparatorluk Hazinesi, Müzik aletleri koleksiyonu ve silah koleksiyonundan oluşuyor.Hemen yanında İspanya Binicilik Okulu, Etnografya müzesi de bulunmaktadır. Önünde büyük bir yeşillik alan(Heldenplatz) bulunan bu saray hakkında bilgi edinirken biraz dinleniyoruz.                                  Hofburg Sarayı'ndan görüntüler Burada biraz dinlendikten sonra yeniden dolaşıyoruz. Bu kez sırada Viyana'nın ünlü renkli ressam ve mimarı Hundertwasser yapıları var. Hundertwasser ,düzensiz formları kullanıyor ve manzaranın doğal özelliklerini içeriyor. Hundertwass