Ana içeriğe atla
Varşova'da ilk günler...

Günlerce ERASMUS öğrencisi olarak yurtdışına çıkma hayalimi geçen hafta gerçekleştirdim. İstanbul'dan 11.45'te kalkan uçağımız Almanya yerel saatiyle 13.30da Berlin-Schönefeld havalimanına indi. Pasaport konrolünde sonra bavulumu alarak akşam 20.15te Varşova'ya gidecek olan Polski.Bus durağını öğrenmek için arayışa koyuldum. Sonra bir ses geldi arkadan , Türkçe konuşan birisi Varşova diyordu. Havalimanında karşılaştığım başka bir Türk arkadaş da Varşova'ya gidecekmiş. Konuştuk ve gidip sordu hemen , Nereden kalktığını öğrendikten sonra havalimanına en yakın yerleşim yeri olan Almanya'nın Rudow bölgesine gittik. Karnımız acıkmıştı ve indiğimiz durakta hemen bir Türk Kebapçı vardı ama bizim bildiğimiz kebaplardan değil. Sandviç gibi ekmeğin ağzı sonuna kadar açık içinde et salata vesoslar vardı. Tadı fena değildi :) .Daha sonra indiğimi aileme indiğimi haber vermek için ankesörlü telefon buldum , ilk başta çözemesem de Almanya'dan Türkiye'yi aramak için başına 00 koymam gerektiğini hatırlayıp annneme haber verdim. O gün Rudow'da biraz dolaştıktan sonra akşam otobüs için havaalanına dönmüştük. Telefonum uluslararası dolaşıma açtırmama rağmen arama yapamıyordum. Mentorüme haber vermem lazımdı. Yine ankesörlü telefonla mentorüm Bury'i aradım ve sabah 5.te geleceğimi haber verdim. Yabancı hissediyordum, Polonya sınırını geçtikten sonra heycanım artıyordu. Günün verdiği yorgunlukla uyumuşum..Sabah5te metro Młociny de mentorüm ben bekliyordu. Kalacağım yere geldikten sonra yeniden uykuya daldım. Uyandığımda ise saat 10 gibiydi mentorüm bana sabah 'Fat Thursday' diye bişeyden bahsetmişti. Geldiğinde elinde bir peçete ve içinde Pazckiler vardı.
Lezzetli Pazckiler
Gerçekten güzeldi ve perşembeleri herkesin elinde mentorümün de dediği gibi bunlardan vardı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çevreyle uyumlu estetik yapılar(Hundertwasser) ve Eğlenceli Lunapark Viyana-2

Opera'dan çıktıktan sonra rasgele yürümeye başlıyoruz. Viyana'da her yerde bir müze,saray,anıt vb. görebilirsiniz. Önümüze yine Viyana'nın en önemli saraylarından birisi,Hofburg İmparatorluk Sarayı geliyor. Habsburg Hanedanlığı'nın gücü arttığında genişletildiğinden bu sarayda hemen hemen her tarzı bulabiliriz,gotik tarzdan art nouveya kadar.Günümüzde bu muazzam kompleks Viyana Ulusal Kütüphanesi,İmparatorluk Hazinesi, Müzik aletleri koleksiyonu ve silah koleksiyonundan oluşuyor.Hemen yanında İspanya Binicilik Okulu, Etnografya müzesi de bulunmaktadır. Önünde büyük bir yeşillik alan(Heldenplatz) bulunan bu saray hakkında bilgi edinirken biraz dinleniyoruz.                                  Hofburg Sarayı'ndan görüntüler Burada biraz dinlendikten sonra yeniden dolaşıyoruz. Bu kez sırada Viyana'nın ünlü renkli ressam ve mimarı Hundertwasser yapıları var. Hundertwasser ,düzensiz formları k...

Manisa-Salihli(Sardes)- Alaşehir-Sarıgöl Gezi Rehberi

Merhaba , Avrupa yazılarından sonra memleketimden de bahsetmeden olmaz dedim. Manisa ülkemizin batısında yer alan, İzmir'e yaklaşık yarım saatlik mesafede bulunan Şehzadeler Şehri diye geçen ilimiz. Ben aslında Manisa'ya oldukça uzak bir ilçesinde oturuyorum. Sultaniye çekirdeksiz üzümüyle dünyanın bir çok yerine ihraç edilen Sarıgöl :) .  SARIGÖL Sultaniye çekirdeksiz üzümü Sarıgöl,rivayetlere göre önceden bir göl imiş. Şimdi bu gölün bulunduğu yerde yerleşim yeri kurulu.İlçe merkezinde nüfusu yaklaşık 13.000 olan bu ilçemizin temel geçim kaynağı çiftçilik. Alaşehir,Sarıgöl çevresinde yetişen Sultaniye üzüm halkın birçoğuna da gündelik iş imkanı sağlamaktadır.  Eylül'de bağbozumu zamanında Sultaniye Üzüm Festivali yapılmakta, 10 yıldır yapılan bu festival panayır havasında, il ve  ilçe dışından gelen satıcıların (giyim,yiyecek,el emekleri vb.) stantları,yabancı ülkeden gelen bir grubun halk dansı ve üzüm yarışmasıyla geçen, yerel ve ünlü sanatçıları...

İbizaa !!!

Uzun süredir yazmamış olmanın verdiği rahatsızlıkla keyifle okumak üzere Akdeniz'in eğlence adası adası İbiza'nın yazısını paylaşmak istedim. Polonya'da soğuk devam ederken biz güneye inmeye karar vermiştik. Barselona'dan sonra eğlence adası İbiza'da kalmak için yola koyulduk. Adaya gitmemiz sezonun henüz başlamadığı bir aya denk gelse de plajlarda müzük,dans devam ediyordu. Mayıs ayının ilk haftası Ryanair'den aldığımız biletlerle Barselona-İbiza seyahati arası uçuşumuz sabah 9 gibi tamamlanmıştı.Hava sıcaktı, Barselona'da geçirilen dolu dolu dört günün ardından  içimde oluşan heyecan adayı keşfe çıkmak için beni uykusuzluğa itiyordu. Otel konusunda Sant-Antonio tarafını seçmek istesemde merkeze 2 km olan Playa d'en Bossa bölgesinde kalmayı tercih ettim. (https://www.booking.com/hotel/es/es-canto-bossa.tr.html?label=gen173nr-13CAEoggJCAlhYSDNiBW5vcmVmaOQBiAEBmAEouAEEyAEE2AEB6AEB;sid=2dedef1260409cbe7d78ddfc162aa1c0;dcid=2) . Ünlü Bora Bora plajına ...