Ana içeriğe atla

Habsburg Hanedanlığı'nın Şehri : Viyana

Viyana 
Bratislava'ya 1 saat mesafede bulunan Avusturya'nın başkenti Viyana'da 3 gün kaldık. Avusturya'nın en kalabalık şehri olan Viyana kozmopolit ve kalabalık bir şehir. Sırtçantalı ve genç gezginlere yönelik hostel seçeneklerinden Hostel Hütteldorf u seçtik biz . 4 kişilik odada 10-14 € 'ydu. (Kahvaltı dahil) İlk indiğimiz yerde ne bir Tourist Information vardı ne de herhangi bir yön gösterici . Osman'ın telefonundan ücretli olarak internetten hostelin yerine baktık. Daha sonra biraz yürüyerek yüksek bir yerde kurulu olan hostelimize vardık. Normalde 8 kişilik oda ayırtmıştık fakat 4 kişilikler uygun olunca o odayı verdiler bize. Kaldığımız odada yaşlı bir amca vardı, İngilizce bilmiyordu. Almandı. Çat pat anlaşabildik :)  Çalışmaya geliyormuş haftada bir gelince de hostelde kalıyormuş.
Kahvaltı fena değildi , Avrupa'da gezerken kaldığımız bir çok hostel gibi açık büfe mısır gevrekleri,süt,kahve,tatlı kurabiyeler,kaşar  ve salam sucuk ürünleri vardı. Hostel çok güzeldi yani yeşil  etraf gençlerle dolu bizim odaya yaşlı amca denk gelse de:)  Hostelin konumuı da U4 Ubahna yakındı, yürüme mesafesinde. Temiz ve konaklanabilir bir hosteldi. Şimdi gelelim gezilecek yerlere .Akşam her zaman yaptığımız gibi bilinçsizce çıktık dolaştık . En ünlü caddesi Graben ve Kartnerstrasse . Strasse Almancada cadde demek.Graben akşam renkli ,ışıklı ve canlı. Caddede ilerlerken karşınıza büyük bir sütun çıkıyor. Avrupayı kasıp kavuran Büyük Veba Salgını  (Detaylı bilgi için yıklayınız) Viyana'yı terk ettiğinde 1. Leopold tarafından yaptırılyor.1693 yılında tamamlanan bu sütun barok tarzda.
Veba Sütunu
Gece çekmeyi unuttuğumuz için ertesi gün çekilen fotoğraf :)  Bu cadde üzerinde çeşitli kafeler, hediyelik eşya satan yerler, ünlü mağazalar ve kocaman bir kalabalık var.Yanınızdan geçen birçok kişinin Türkçe konuştuğunu duyabilirsiniz :)  Bu cadde üzerinden Stephanplatz Ubahna doğru yürürseniz Karnetstrasseyle kesişir 1365 yılında Gotik yapıda en Viyana'da en önemli yapılardan biri olan Stephansdom u göreceksiniz.(aziz stephan katedrali genel bilgi) Burda olmayan bazı bilgiler şunlardır. Bu katedral aynı zamanda İtalyan besteci Antonio Vivaldinin cenazesinin yapıldığı katedraldir. Aziz Stephen Katedrali 107.2 metre uzunluğunda ve 34.2 metre genişliğindedir. dört kulesi vardır. Bunların en yüksek 136,44 metre güney kulesidir.  Burada toplam 13 çan asılı. Ancak, Aziz Stephan Katedrali'nin en bilinen çanı, Pummerin, 68.3 metrelik kuzey kulesinde yer almaktadır. Lafı çok uzatmak istemiyorum ama çatısı da muhteşem bir görüntüye sahip :) 
Aziz Stephan Katedrali


 Gece ilerleyince hostelimize döndük. Ertesi gün planımızda Schonbrunn Sarayı'ydı. Schonbrunn'e gitmek için U-bahn'a(U4) binip  Schonbrunn durağında indik. Easter haftası olduğu için bahçede büyük süslü yumurtalar ve stantlar kuruluyordu. 
Schonbrunn Sarayı Bahçesi
Girdikten sonra sesli rehberimizle birlikte aldığımız biletlerin zamanını gelmesini bekliyor ve ardından içeri giriyoruz. Schönbrunn Viyana'daki kraliyet sarayı. Maria Theresa tarafından tamamlanan bina ve muhteşem bahçesi bugün bir çok turist için cazibe noktası. Bir çok saray gibi elbette ihtişamlı süslemelere ve mobilyalara sahip. Saray içindeki gezimiz bitince arkadaki çeşme ve ardındaki Gloriette'ye doğru yürümeye başladık. Saray içinde yürümekten daha keyifli ve harika bir manzaraya sahip.




Buradan sonraki durağımız  Wiener Staatsoper.Ünlü opera, dünyanın operra merkezi Mozart'dan bir parça...

Mozart,Schubert gibi ünlü sanatçıların isimleri duvarda yer alırken Opera ve Ballet diye 2 rölyef de biri sağda biri solda olmak üzere konumlanmış. Heyecanla geziyi beklerken bir kaç opera kıyafeti denemeye karar verdik :)



Rehberimiz anlatmay başlıyor,büyüleyici... Merakla beklediğim büyük gösteri salonuna girdikten sonra opera , klasik müzik gözümde daha yüceliyor ve hayranlıkla salonu seyrederken rehberimizi dinliyoruz. Oturduğumuz koltukların hepsinin önünde birden çok dil seçeneğiyle izlenebilen operanın olması oldukça güzel bir çalışma. İhtişammlı salondan bir görüntü.


Daha sonra kulisi gezdik,işin mutfağını yani :) . Bir de her yıl bir kez yapılan Opernball için bütün bu koltuklar  yerinden sökülüp büyük bir salon haline getiriliyormuş,harika :) Günün birinde gelip izlemek dileğiyle ...


Daha uzun bir yazı olmaması adına ilk bölümünü bu şekilde yayımlıyorum,gelecek bölümde ise Lunapark, Hundertwasser yapıları olacak.İyi okumalar :)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ

Öncelikle Osman Hamdi Bey’e yapmış olduğu kazı çalımaları ve bu müzeye getirdiği çok önemli eserlerden dolayı teşekkür ederim. Müzenin her parçasını ve bölümünü sindire sindire gezmek için çok daha fazla vakit ayırılmalıdır. Giriş için İş Bankası Maximum kredi kartımı kullanarak ücretsiz gezdim. Eski yazılara bakarken, lahitleri ve bir çok tarihi yapıyı gezerken tarihi yaşar gibi oldum. İsminin çoğul olarak kullanılmasının nedeni, idaresi altında Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ayrı müzeyi bulundurmasıdır. ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ Sümerlerden kalan bir evlilik cüzdanı, nişanı bozan bir erkek hakkında alınmış bir mahkeme kararı, bir cinayetle ilgili mahkeme kararı, hatta sümer döneminden iş mektupları… Atasözleri kitabı, Hammurabi yasası Eski şark eserleri müzesi, 1883 yılında osman hamdi bey tarafından güzel sanatlar okulu (eski adı sanayi-i nefise mektebi) olarak yaptırılmış, 1917-1919 ve 1932-1935 yıllarında müz

Topkapı Sarayı

Bugün Türkiyeden bir yazı koymak istiyorum. 3 kez ziyaret ettiğim Topkapı Sarayını yazmak istedim bloguma.  Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden sonra 1460 yıllarında yapımına başlanan ve 1478 yılında tamamlanan Saray; Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasındaki tarihi İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda bulunan Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmed’den itibaren otuzbirinci padişah Sultan Abdülmecid’e kadar yaklaşık dört yüz yıl süreyle imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılmıştır. 19.yüzyılın ortalarında hanedanın Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile terkedilmiş olmasına rağmen önemini her zaman korumuştur. Saraya ilk giriş Saltanat Kapısındandır(Bab-ı Humayun). I.Avlu olan bu meydanda Aya İrini kilisesi vardır . Birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapan kilisenin en belirgin özelliği camiye çevrilmemesi ve günümüze kadar değişiklik olmadan gelen Biz

Çevreyle uyumlu estetik yapılar(Hundertwasser) ve Eğlenceli Lunapark Viyana-2

Opera'dan çıktıktan sonra rasgele yürümeye başlıyoruz. Viyana'da her yerde bir müze,saray,anıt vb. görebilirsiniz. Önümüze yine Viyana'nın en önemli saraylarından birisi,Hofburg İmparatorluk Sarayı geliyor. Habsburg Hanedanlığı'nın gücü arttığında genişletildiğinden bu sarayda hemen hemen her tarzı bulabiliriz,gotik tarzdan art nouveya kadar.Günümüzde bu muazzam kompleks Viyana Ulusal Kütüphanesi,İmparatorluk Hazinesi, Müzik aletleri koleksiyonu ve silah koleksiyonundan oluşuyor.Hemen yanında İspanya Binicilik Okulu, Etnografya müzesi de bulunmaktadır. Önünde büyük bir yeşillik alan(Heldenplatz) bulunan bu saray hakkında bilgi edinirken biraz dinleniyoruz.                                  Hofburg Sarayı'ndan görüntüler Burada biraz dinlendikten sonra yeniden dolaşıyoruz. Bu kez sırada Viyana'nın ünlü renkli ressam ve mimarı Hundertwasser yapıları var. Hundertwasser ,düzensiz formları kullanıyor ve manzaranın doğal özelliklerini içeriyor. Hundertwass